ŞİİR TAHLİL ATÖLYESİ 2. HAFTA ETKİNLİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK

Şiir Tahlil Atölyesi'nin 2. haftasında 1884 Bağdat doğumlu ve Milli Edebiyat Dönemi'nin önemli şairlerinden olan Ahmet Haşim'in Merdiven şiiri vardı...

Fecr-i Ati topluluğunun temsilcilerinden olan şairimiz, izlenimci ve imgeci bir anlayışla saf şiiri benimsemiştir. Akşam şairi olarak da isimlendirilen Ahmet Haşim, şiirlerinde mehtap, akşam, yıldızlar, gece, şafak, güller, orman, su, ağaç gibi kavramları çok kullanmıştır...

Şiirlerinde anlam olarak ağır bir dil ve aruz ölçüsünü kullanan, sembollerden ve söz sanatlarından oldukça çok yararlanan şair "Şiirin asıl özelliği duyulmaktır. Şiirin anlam bakımından açık olması önemli değildir. Şiirin doğduğu yer şuuraltıdır. Şiir düz yazıya çevrilemeyen bir nazımdır. Şiir bir hikâye değil, sessiz bir şarkıdır. Şiirde anlam aramak, eti için bülbülü öldürmek gibidir. En güzel şiirler anlamlarını okuyucunun ruhundan alan şiirlerdir. Şiirde önemli olan anlam değil, söyleyiş özellikleridir" cümleleriyle şiiri tanımlamaktadır...

Tahlilimize konu olan Merdiven şiirinde şair, hayatı ağır ağır çıkılan bir merdivene ve insan hayatının son demlerini de güneşin batmak üzere olduğu bir akşam vaktine benzeterek ustaca bir anlatım sergilemiştir. Şiirde ölüm, insanın faniliği temasını işleyen şair, tabiattan yola çıkarak bunu farklı bir üslupla anlatmıştır. Şiirin genelinde insan zihninde adeta resim gibi canlanan bir sahneyi tasvir etmiştir.
Şiirinde ahengi sağlamak için kâfiye, redif, ölçü, aliterasyon, tekrir sanatından yararlanmıştır...