Şiir tahlil atölyemizin 5. haftasında, 1873 yılında İstanbul'da doğan milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı Zulmü Alkışlayamam şiiri vardı... Şiiri tahlil eden Türkçe dersi öğretmenimiz Serkan Dayan'a teşekkür ederiz... Şiir, Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerini topladığı safahat adlı eserinin Asım bölümünde yer almaktadır. 17 dizelik serbest şiir biçiminde kaleme alınmış ve aruz ölçüsü ile yazılmıştır. Şiirde ahenk unsurları olarak redif, kafiye, ses ve kelimetekrarları kullanılmıştır. Şiir yazıldığı dönem göz önüne alındığında sade olmakla beraber günümüz insanı için bazı yabancı kelimeler barındırdığı için ağır gelebilmektedir. Genel olarak insanlığın, özel olarak müslümanların dertleriyle dertlenmiş olan şairimiz şiirlerinde ümmetin acıları, yenilgileri, yoksulluğu ve umut temalarını işlerken bu şiirinde haksızlık karşısında cesurca duruş sergileme temasını işlemiştir... Aynı zamanda milletvekilliği, öğretmenlik, veterinerlik de yapmış olan şairimiz, çözümde yer alan, çözüm üreten bir kişiliğe sahiptir. Duydukları ve gördükleri karşısında kayıtsız kalmayan Akif, ömrünün sonuna kadar inandığı ilkelere bağlı olarak yaşamıştır... Mehmet Akif’e göre medeniyetin gerçek kaynağı Müslüman Doğu’dur. Ona üstünlüğünü kaybettiren ise asırlardır süren “cehalet, yozlaşma, sabırsızlık, tembellik ve kendine güvensizliktir.” İslam birliğini sağlamak onun en önemli amacıdır... Ona göre sanatçının en önemli amacı, halk için halkın hayatını veren bir edebiyat yaratmaktır. Bu durumun sonucu olarak içinde yaşadığı halkın bütün özelliklerini şiirlerinde aksettirmiştir. Bu yönüyle de Türk şiirine gerçek realizm onun tarafından getirilmiştir, denilebilir. Akif, her ne kadar sanatını halkın hizmetine adasa da güçlü bir şairdir. Şiirin ciddi bir çaba işi olduğunu anlayan Akif, şiirlerinde bu çaba ve işçilik her zaman göze çarpar. Eserlerinde her zaman aruz ölçüsünü kullanan ve Türkçeyi aruza başarıyla uygulayan birkaç şairden biri olan sanatçı, heceyi hiç kullanmamıştır. Genellikle Divan nazım şekillerini kullanmıştır...